26 Ağustos 2015 Çarşamba

KVBT 11. Tur 3.Gün | Hiç Hesapta Yokken - Sydney Landon | Yorum + Müzik Listesi

Suzy Denton, yaptığı işi seven, âşık olduğu adamla mükemmel bir ilişki yaşayan şanslı ve mutlu bir kadındır. Lise yıllarından beri birlikte olduğu erkek arkadaşına tüm kalbiyle güvenmektedir. Hayatındaki her şeyin yolunda olduğunu düşündüğü bir dönemde, sevgilisi tarafından aldatıldığını öğrenir.
Suzy'nin sarsılmaz sandığı dünyası, bir anda ayaklarının altından kaymıştır. Artık hiç kimseye güvenmeyecektir. Kendini işine veren Suzy, şirketin yeni ortağı Grayson Merimon'la çalışmaya başladıktan sonra işler değişir. Gray, Suzy'den fazlasıyla etkilenmiştir. Hiçbir erkeği hayatına sokmamak konusunda kararlı olan Suzy, Gray'i kendi yöntemleriyle uzaklaştırır. Ancak Gray, istediği şeyi almak için ne gerekiyorsa yapacak kadar gözü kara bir adamdır. Suzy'nin inadı ve Gray'in kararlılığı bilinen şeylerdir de, peki ya aşk?
İşte o hiç hesapta yoktur…
(Tanıtım Bülteninden) 
Orijinal Adı : Not Planning on You
Seri Sıralaması : Danvers Serisi #2
Goodreads Puanı : 4.06 (7,695 oylama)
Sayfa Sayısı : 312 sayfa
Yayınevi : Nemesis Kitap
Etiket Fiyatı : 18 tl


11. turumuzdan herkese merhabalar! Bugün sizlerle Nemesis etiketiyle çıkan Hiç Hesapta Yokken kitabını yorumlayacağım. Ardından da sizin için kitabı okurken dinleyebileceğiniz müzikleri seçtik! ;)

-->Facebook çekilişi için tık tık.

Kitap için aklıma şu cümle geliyor; eğlenceli. Şu sıralar başladığı her kitabı yarıda bırakan ben eğlenceli oluşuyla iki günde bitirdim kitabı. Hoş dakikalar geçirebileceğiniz, eğlenebileceğiniz bir kitap.

Konusu şöyle: Suzanna yani Suzy aile sevgisi görmemiş bir kızdır. Anne ve babası profesördür ve tek yaptıkları çocuklarının yaptıkları şeyleri beğenmemektir. Bu yüzden Suzy sürekli onlara baş kaldıran, asi bir kız olur. Aykırı giyim tarzıyla ailesinin gözünde hoş gözükmese de Suzy bundan çok hoşlanıyordur. Tabi ki giyim tarzından (ve tabi ki Suzy'den) hoşlanan tek kendisi değildir.

Gray, ondan hoşlandığını bir yıldır gösterse de Suzy ona yanaşmaz. Eski sevgilisi onu aldattığında artık kalbinin buz tuttuğuna kendini inandırır. Kalbi çok kırılmıştır. Eğer Gray'e izin verirse kalbinin tekrar kırılmasından korkar ve etrafına kalın duvarlar örer. Peki ya Gray bu duvarları kaldırabilecek midir?

Kitap genel anlamda bilindik bir kitaptı. Birkaç yerde şaşırmadım desem yalan olur. Hiç beklemediğim bir iki ayrıntı çıktı. Kitabın en hüzünlü ve sinir bozucu yerleri oralardı. Onun dışında sürekli birbirlerine laf sokan bir ikili vardı ve ne yalan söyleyeyim Suzy'nin laflarını çok beğendim! Sürekli sivri dille Gray'e saldırması en güzel bölümlerdi. O kısımlar gayet eğlenceliydi.

Kitabın son kısımları çok hızlı anlatılmıştı. O kısımlar biraz daha uzatılsaymış daha güzel olurmuş diye düşünüyorum. Bir anda ortalık karıştı, ayrıldılar ve bir anda barıştılar. Son bölümlerin uzatılmasını isterdim. 

İlk başta bir iki yazım hatası bulsam da geri kalan kısımlarda yazım hatasına rastlamadım. Bu konuda da gayet başarılı bir kitaptı. Eğer yazım hatası olsaydı sürekli gözüme batması kitabın akıcılığını baltalardı. 

Yani hoş vakit geçirebileceğiniz bir kitaptı. Alıp okumanızı tavsiye ederim. ;) 


24 Ağustos 2015 Pazartesi

KVBT 11. Tur 1.Gün | Hiç Hesapta Yokken - Sydney Landon | Ön Okuma


Suzy Denton, yaptığı işi seven, âşık olduğu adamla mükemmel bir ilişki yaşayan şanslı ve mutlu bir kadındır. Lise yıllarından beri birlikte olduğu erkek arkadaşına tüm kalbiyle güvenmektedir. Hayatındaki her şeyin yolunda olduğunu düşündüğü bir dönemde, sevgilisi tarafından aldatıldığını öğrenir.

Suzy'nin sarsılmaz sandığı dünyası, bir anda ayaklarının altından kaymıştır. Artık hiç kimseye güvenmeyecektir. Kendini işine veren Suzy, şirketin yeni ortağı Grayson Merimon'la çalışmaya başladıktan sonra işler değişir. Gray, Suzy'den fazlasıyla etkilenmiştir. Hiçbir erkeği hayatına sokmamak konusunda kararlı olan Suzy, Gray'i kendi yöntemleriyle uzaklaştırır. Ancak Gray, istediği şeyi almak için ne gerekiyorsa yapacak kadar gözü kara bir adamdır. Suzy'nin inadı ve Gray'in kararlılığı bilinen şeylerdir de, peki ya aşk?

İşte o hiç hesapta yoktur…
(Tanıtım Bülteninden)

Orijinal Adı : Not Planning on You
Seri Sıralaması : Danvers Serisi #2
Goodreads Puanı : 4.06 (7,695 oylama)
Sayfa Sayısı : 312 sayfa
Yayınevi : Nemesis Kitap
Etiket Fiyatı : 18 tl 

KVBT'nin 11.turundan herkese merhabalar! Bu seferki kitabımız Nemesis Kitap etiketiyle çıkan Hiç Hesapta Yokken kitabı. Nemesis'e teşekkürlerimi sunuyorum. Bugün bana düşen görev ise ön okumayı sizinle paylaşmak! Yorumumu ilerleyen günlerde bulabilirsiniz!

Facebook çekilişi için tık tık.
Rafflecopter çekilişini ve ön okumayı aşağıda bulabilirsiniz! Bol şanslar ve keyifli okumalar!

a Rafflecopter giveaway


20 Ağustos 2015 Perşembe

Korku Mimi



Merhabalar! Bu mime beni Kitap Sahili etiketlemiş. Kendisine çok teşekkür ediyorum. ^^

Bu aralar herkesin bildiği "reading slump" denen şeyle karşı karşıyayım. Sadece tur kitaplarını okuyabiliyorum. Başka türlü en sevdiğim yazar bile olsa bu dönemi atlatamadım. Haliyle bloga yorum da giremiyorum. O yüzden bu mimleri çok seviyorum. Bu aralar kurtarıcım oldu. :D Hadi başlayalım!

1) Geçmişe inip korkularının temelinden başlayalım. Küçükken seni en çok ne korkuturdu? 
KARANLIK! Evimiz böyle ormana bakan bir yerdeydi ben küçükken. Bazen oturma odasındaki koltukta uyurdum, ama oradaki ağaçların gölgesi odayı boydan boya kaplardı ve sokaktaki lamba olayı daha da korkutucu kılardı. Bir de baykuş seslerini unutmamak lazım. Hiç susmazlardı. *.* Karanlık korkum oradan gelir. Tabi büyüdükçe korkmamaya alıştım. :D

2) Peki artık büyüdün ama yine de korktuğun çok şey var. Bu atmosferlerin hangisinde bir gece yarısı yalnız başına kalsaydın daha çok korkardın? 

Evet, karanlık korkumun çoğu geçti. Ama yine de şöyle kocaman ağaçlı, her yerden baykuş ya da kuş sesi gelen bir orman hayal edin! Susmuyorlar. Karanlık ama yer yer ışık var. Bir de örümcek ekleyin oraya! Sanırım delirirdim. 

3) Kabusların hangisini görünce etkisinden çıkmazsın? 

Küçükken gördüğüm, hala unutamadığım bir tane vardır. Benim yaşadığım yer mafyalarla ünlüdür (Samsun/Bafra). Normal bir insansanız tabi ki "Yok artık, Bafra'da mı mafya var?" demeniz çok normaldir. Sokakta gezerken her yer gibidir burası ama şehrin karanlık yerlerinde neler döner bilinmez. *.* Her neyse. Rüyamda bir kere karanlık bir odada iki tane takım elbiseli adam beni tehdit ediyordu. Ağlayarak uyandığımı hatırlarım. Küçüktüm ama hala unutmam!

4) Düşündüğünde seni ne çok gergin hissettirir? 

Entomofobi var bende. Yani böcek korkusu. Özellikle bir tarantula düşünmek... tüylerim diken diken oldu bile!

5) Yurt dışındasın ve ilk cadılar bayramı deneyimin. Hangi kostümü tercih ederdin? 

Sanırım üzerinde iskelet çizgileri olan bir kostüm giyerdim. Siyah üstüne bembeyaz kemikler! Hoş dururdu.

6) Olmasın tabi ama evine girip seni öldürmek isteyen biri ya da bir şey olsa nereye saklanırdın?

Koltuk arkası çok mu klişe olur? Çümkü evde saklanılabilecek ya koltuk arkası ya da dolap var. İkisinden birine saklanırdım. O anki yakınlığıma bağlı.

7) Ruhani varlıklar sence aramızdalar mı? 

Evet. Bence öyleler.

8) Yaşadığın en kötü his nedir? 

Küçük bir hastalık geçirmiştim. Ve psikolojik olarak çökmüş durumdaydım. O zamanlar arkadaşlarımın beni anlamaması berbattı. Gerçekten ne hissettiğimi görememişlerdi. Yani bu önemsenmemek oluyor sanki? Ya da arkadaşlarımın beni tanımaması mı demeliyim?

9) Bir korku filminin olmazsa olmazı nedir sence? 

Bıçak! Ben öyle ruhlu,cinli korku filmlerini hiç sevmem. Olacaksa birini doğrayan bir adam olsun daha iyi.

10) Hiç doğa üstü olduğunu düşündüğün bir durum oldu mu?

Evet, oldu. Ama bunu sizinle paylaşmayacağım. Bir arkadaşımla ilgili çünkü. Ve hala korkutur beni. *.*



Benim cevaplarım böyle. Biraz gergin bir mim oldu sanırım. :D Ben Melis Kitaplar Diyarında ve Tuba'nın Yorum Köşesi'ni etiketliyorum. Kolay gelsin! :)

15 Ağustos 2015 Cumartesi

KVBT 10. Tur 3. Gün | Sağdıç - Jennifer L.Armentrout | Yorum + Müzik Listesi


Gamble Kardeşler serisi başlıyor!

Madison Daniels çocukluğundan beri, ağabeyinin en iyi arkadaşı Chase'e âşıktı. Gamble kardeşlerin yakışıklı, dürüst, başarılı, komik… ve inanılmaz seksi Chase'ine. Büyük bir sorun vardı. Chase annesine korkunç günler yaşatan çapkın babası gibi biri olmaktan korktuğu için daima geçici ilişkiler yaşamayı tercih ediyordu. Madison'dan çok hoşlanmasına rağmen onu çoktan gözden çıkarmıştı.
Madison ve Chase, Madison'ın ağabeyi Mitch'in düğününde sağdıç ve nedime olarak bir araya geldiler... Romantik bir düğün, küçük bir yanlışlık ve bastırılmış tutkular… Olacaklara kim engel olabilirdi ki…

LUX serisi, Kış Güneşi ve Saplantı'nın dünyaca ünlü yazarı Jennifer L. Armentrout'tan tutku dolu bir hikâye...
(Tanıtım Bülteninden)

Seri Adı: Gamble Kardeşler
Seri Sırası:1
Yazar: Jennifer L. Armentrout
Tür: Romantik / Kurgu / Yabancı
Orijinal İsim: Tempting the Best Man
Sayfa sayısı: 168
Yayın Tarihi: Temmuz 2015
Goodreads Puanı: 3.75

Öncelike yorumuma şöyle başlayayım. DEX'e bu tur için teşekkürlerimi sunuyor, bıkmadan usanmadan peş peşe attığım mesajlara rağmen samimi oldukları ve bana katlandıkları için teşekkür ediyorum. :D

Açıkçası kitap için beklentim oldukça yüksekti. Evet, sonuçta Jennifer yazıyor değil mi? *.*

Turu aldığımızdaki çığlıklarımı bir ben bilirim! Ama bir iki noktada hayal kırıklığına uğramadım değil. Ha, bu demek değil ki kitap kötü. Aksine çok tatlı ve güzel bir kitaptı. Kafanızı dağıtacak, eğlenceli bir kitap.
İlk hayal kırıklığım açıkçası kitabın sayfa sayısı oldu. 168 sayfacık Jennifer yeter mi bize? Hayır dediğinizi duyar gibiyim. :D Sayfa sayısı bir 300 olsaydı mükemmel olurdu ve olaylar daha yavaş gelişmiş olurdu. Ha, 168 sayfa kötü müydü? Tabi ki değildi, gayet eğlenerek okuduğum bir kitaptı. Ama sanırım beklentimi fazla tuttuğum için dişimin kavuğuna yetmedi.

Olaylar ise şöyle. Madison küçüklüğünden beri abisi Mitch'in en yakın arkadaşı Chase'e aşıktır. Maddie ne yapar ne eder sürekli abisi ve Chase'in peşinde dolanır. Sürekli onlarla vakit geçirir. Gamble kardeşlerin ailesi biraz (hatta baya) sorunludur. Bu yüzden çocuklukları Maddie'lerin evinde geçmiştir. Babaları içki içip annelerini aldatan, hatta karısının gözü önünde yapan bir adamdır (hoş ne kadar adam denebilirse!). Ve Chase ailesinin geçmişi yüzünden Madison'dan hoşlansa da hep başka kadınlarla birlikte olur. Çünkü içten içe babasına çok benzediğini düşünür ve ileride bir gün Maddie'ye babasının annesine yaptıklarını yapmasından korkar. Bu yüzden Chase Maddie'den hep uzak durur, Maddie ise ona sırılsıklam aşıktır. Maddie de gururuna yediremeyip ondan uzak durma kararı alır.

Ve gelen bir davetiye ile her şey tepetaklak olur. Baş nedime olduğu abisinin düğününde işe bakın ki sağdıç Chase'dir!

Gayet eğlenceli bir kitap okudum. Jennifer'ın diğer kitaplarına pek benzetemedim ne yalan söyleyeyim. Ya da bana öyle geldi bilmiyorum. Kısa oluşuyla damağımda kaldı, eğlenceli oluşuyla (itiraf ediyorum özellikle Chase yüzünden :D ) aklımda yer etti. Eğer şu sıralar okuma sorunu yaşıyorsanız, eğlenceli kitap arıyorsanız, Jen'i özlediyseniz, kısa bir mola vermek istiyorsanız ya da her neyse! Alıp okuyun. Seveceksiniz. ;)

MÜZİK LİSTESİ
1. Daughtry - What About Now
2. The Civil Wars - Barton Hallow
3. The Civil Wars - Poison & Wine
4. Enrique Iglesias - Hero
5. Bryan Adams - Heaven
6. Lana Del Rey - High By The Beach


DEX Plus etiketiyle çıkan Sağdıç blog tur çekilişimiz için tık tık.





Melankoli - Tuba Arık (Paranoya #2 )

Paranoya Kitap Kapağı
Merhabalar! Uzun zaman önce okuduğum ama yorum giremediğim bir kitaptı. Ve içimde kalmıştı ne yalan söyleyeyim. İlk kitabı Paranoya Sokak Kitapları Yayınları'ndan çıktı. Sonra yazarımız (ki Tuba ablayı kocaman öpüyorum, çok tatlı biridir.) öneri üzerine kitabını sanal ortama yani wattpade taşıdı. İşte linki; Paranoya. Ama bence gidin satan bir yerden alın. İnternetten getirtin, pişman olmazsınız. Kesinlikle kitaplığınızda olmalı!

Ha, unutmadan Paranoya yorumumu okuyun bence ne dediğimi anlayacaksınız; tık tık.
Tuba ablanın wattpad hesabı için de buraya tık tık.

Bu kitap bence wattpadde yayınlanan en harika kitap! Okuyup da sevmeyen var mıdır acaba? *.*

Gerçekten öyle. Aslında bir rakibi var Melankoli'nin. O da ilk kitabı Paranoya. :D Hala ikisi arasında seçim yapamadım. İkisi de çok güzel.

Şöyle ki Melankoli daha basılmadı. Ben wattpadden okudum.Umarım bir gün raflarda görürüz. Elime almak için sabırsızlanıyorum! *.*

Ayrıca şu sıralar 3.kitabı yazmakla meşgul olan yazarımızı fena halde sıkıştırmış bulunmaktayım. 3.kitabın derdine düşen yazarımızı 2.kitap için tanıtım yazısı yazması gerektiğini hatırlattım ve telaş içinde tanıtım yazısı hazırlamakla meşgul. Ee tanıtım yazısından sonra artık 3.kitabı da yazar da kitabı sonunda okuruz heralde. Ben bilmem arkadaş, o kitap yazılacak! :D

Ne desem, nasıl başlasam bilemedim. Kelimeler yetmiyor bu kitaba.

Spoiler başlangıcı!

Paranoya'da Fegel hasta olmadığını, gerçekten gölgenin olduğunu öğrenir. Gölge onu kaçırır. Ve ona geri dönülemez bir şekilde aşık olur. Onunla birlikte mutlu bir yaşam sürer. Petra onlar için mutlu bir ölüm planlar. Fegel öldüğü gün (30-40 sene sonra) Petra da kendini öldürür. Paranoya tam burada bitiyordu.

Melankoli ise öyle başlıyor ki. Fegel bir hastane odasında uyanıyor, ve tarihi duyduğunda aklı almıyor! Kaçırıldığından 1 ay sonrası. Zaman geriye alınmış. Ama bu nasıl mümkün olabilir? Her şey bıraktığı gibi ama farklı. Petra yok, yalnız, arkasında bıraktığı sevgilisi Marlo değişmiş, ablaları ve Marlo gölge olmuş. Aziz Petrarca'ya verilen söz tutulmuyor. Doğa bile ona boyun eğmişken kim onları bu hale getirdi? Kim Petra'yı ondan aldı?


“Hiçbir şey olmayan bir şey, 
Hiçbir şey olmayan bir şeye aşık olmuş. 
Hiç var olmamış hiç var olmamışın yolunu kesmiştir. 
Hepsi hayal ya gerçek?” (Paranoya'nın sonu)

Fegel hasta bir şekilde kafasında sorularla eve döndüğünde ailesi yanında oluyor. Marlo, annesi, babası, ablaları ama Petra olmadan o bir hiç. Petra'nın yanındayken hep Marlo'yu sevdiğini söylemişti, ona asla aşık olmayacağını Petra'nın yüzüne haykırmıştı. Ama şimdi...Keşke yanında olsa da yüzüne bakabilse, konuşmadan otursalar...

Fegel ne yapıp ne edip Petra'nın peşine düşüyor. Yeni kişilerle tanışıyor, Petra'nın geçmişinden kişiler. Yeni sırlar öğreniyor. Ve öğrendiği sırlar onu yaralayıp geçiyor. Bunların arkasındaki kişi, yaşadıkları, Petra'sızlık onu bitiriyor. Ama o kişi kim? Acaba?

Spoiler son!

"İnandı Fegel, seninle sonsuz bir yaşam dilemişti."
 ...
 "Ve hepimiz o yaşamı el birliğiyle altüst ettik."
Of, şu sözleri hatırlamak, şu satırları yazmak bile kalbime çöreklenen acıyı kat be kat artırıyor. Öyle bir kitap ki size ne desem boş. Kalbinizi söküp atıyor. Ben daha önce Petra'nın aşkı kadar temiz, saf ve güçlü bir şey görmedim. Bir daha böyle bir kitap okuyacağıma inanmıyorum! Bu kitabın yeri apayrı.

Hani vardır ya şöyle bir soru sorulur hep: "Ne yazsa okurum dediğin bir yazar var mı?" Eskiden ben buna "Yok. Mesela benim en sevdiğim yazar da yok. En sevdiğim şiir, kitap olabilir ama bir yazarın her yazdığını beğenmek zorunda değilim." derdim. Ama Tuba abla ne yazsa okurum. Öyle bir kalemi var ki gerçekten ne  yazsa okurum. İçinize işliyor sözler, kitabı okurken kendinizden utanıyorsunuz resmen. Öyle bilgiler var ki kitapta "Ne cahilmişim yahu!" dediğim oldu. Bunu gerçekten yazara söyledim. Felsefe, bilim, büyü, fantastik ögeler, kutsal bir aşk. Kitapta her şey var.

Ben bu kitabı size sabahlara kadar övebilirim. Anlata anlata bitiremem. Öyle bir kitap. İçindeki gizemler, olaylar, efsaneler. Sizi sizden alıyor.

Gidip Paranoya'yı alın okuyun, sonra wattpadden Melankoli'yi okuyun. Ne dediğimi anlayacaksınız. Kelimeler yetmiyor resmen.

Benim için yeri ayrı kalacak kitaplardan. *.* Aslında 5 üzerinden 100 puan veriyorum. Puanımı siz öyle görün. :D







Konu Kitap mı? Bana Bunlarla Gelin! (Mim)

Evet, yeni bir mim daha. Birikmiş o kadar şey var ki. Neyse artık yavaş yavaş bloguma geri dönüyorum. Zorlu geçen bir sınav sürecinin ardından yeniden dönmek harika! Haydi başlayalım! ;)

1- Klişe bir soruyla başlayalım: Film mi kitap mı?
KİTAP. Kesinlikle. Çünkü eğer okuduğum bir kitabın filmi varsa özellikle izleyemiyorum. Tuhaf ama gerçek. Eğer kitabı olmayan bir film olsa bile birisi "Kalk hadi film izleyelim yahu!" demeden pek film izlediğim söylenemez. Daha çok dizi izlerim bir şey izleyeceksem.

2- Ne tür kitapları tercih edersin?
Aşk, gerilim,cinayet,korku,distopya,fantastik,historical... Kısacası her tür okuyabilirim. Kişisel gelişim ve tarih kitaplarında sıkılmadığımı söylersem yalan olur ama. Ruh halime göre kitap okurum daha çok.

3- Bir yazar olsaydın kim olmak isterdin?

Bunun için uzun bir liste yapmayı çok isterdim. Ama bir hakkım var öyle mi? Bir bakalım... Sanırım Kristin Hannah. Bu kadar duygu yüklü roman yazabilmeyi gerçekten isterdim.

4- Bir kitap yazmaya karar versen aklına gelen ilk konu hangi türe girerdi?

A-ha! Tam benlik bir soru. Fantastik-aşk karışımı olurdu. Bir sır vereyim. Hatta öyle bir kurgum var henüz yazmadığım. *.* Arkadaşlarıma anlattığımda kelimenin tam manasıyla apışıp kalmışlardı. Belki bir gün kurgumu yazıya dökerim ne dersiniz? (İç çekiş.)

5- Çok başarılı bir kitap yazdın. Film mi yoksa dizi mi olmasını isterdin ya da kitap olarak kalmasını mı tercih ederdin?

Bence kesinlikle kitap olarak kalmalı. Çünkü uyarlamalar beni öldürüyor! Ya sahne kesiyorlar, ya oyuncular olmuyor, ya replik değiştiriyorlar! Sanırım kitabımın o hale gelmesine dayanamazdım. Ha, eğer kitabımdan uyarlama senaryoyu bana yazdırırlarsa düşünürüz. :D

6- Issız bir adada yanına yol arkadaşı olarak seçeceğin kitap karakteri kim olurdu?

Archer. *.* Evet, bu aralar ona takmış bulunmaktayım. Başka Dilde Aşk'ın mükemmel Archer'ı. Tam ıssız adalık. :D

7- Hayatın boyunca sadece tek bir yazarın kitaplarını okuma şansın olsa bu kim olurdu?

Sıkıştım. Tam anlamıyla sıkıştım. Bir sürü "en sevdiğim" yazar var benim! Imm, aşk olmalı, fantastik yazabilmeli (hep aynı yazar okuyacaksam değişik olsun ki baymasın), eğlenceli olmalı, kalemi sağlam olmalı... buna Jennifer L.Armentrout diyorum!

8- İki yazar beraber bir kitap yazsa harika olurdu dediğin iki yazar düşün. Kim onlar?

Natasha Boyd ve Rick Yancey. Biri aşk konusunda usta ve biri distopya konusunda usta! Güzel ikili.

9- Sonunu değiştirmeyi en çok istediğin kitap hangisi?

Sen Benim Diğer Yanımsın - Holly Bourne. Aslında bu son da gayet güzeldi,sevdim ama baya ağlattı. Sanırım ne olursa olsun bir yolunu bulup iyi bitirirdim sonunu.

10- Önermekten sıkılmadığın, "Dünya okusun!" dediğin bir kitap sorsam?
Buna bir türk yazarın kitabını örnek vereceğim. Tuba Arık - Paranoya. Tek kelimeyle mükemmel bir kitap.

11- Eyvah! Bir kitabın içine hapsoldun, hem de ana karakter olarak! Hangi kitap olsa "Beni burada bırakın." derdin?

Hepsi demek isterdim buna. Ya evet, hep aynı cevabı veriyorum ama yine ve yine Başka Dilde Aşk diyorum. Bunlar hep Archer'sızlık yüzünden. *.*

Ben Bin Tatlı Yıl ve Sonsuz Kitaplar Malikanesi 'ni etiketliyorum. Hadi bakalım sizin cevaplarınız ne olacak?

Unutmadan, eğer yapmak isterseniz herkese açıktır. Beni etiketlemeyi ve bana haber vermeyi unutmayın. ;)



14 Ağustos 2015 Cuma

Kitap Tag

Bu mimi taslaklarımın arasında buldum. Ve kimin etiketlediğini bilmiyorum. Hey, her kimsen teşekkür ederim! :D Hadi mime geçelim.

1.Kışın okumalık favori bir kitabın var mı?
Sanırım buna Kristin Hannah cevabını verebilirim. En sevdiğim yazarlar arasındadır ve içinizi ısıtacak hikayeler yazıyor resmen! 

2. Kapağı mavi olan bir kitap?
Başka Dilde Aşk!! 9. blog turumuzla tanıştığım bir kitaptı. Yeri bende ayrıdır. Çok sevmiştim. 

3. Yılbaşı ağacında yıldız olarak kullanabileceğin bir kitap?
Colleen Hoover - Yeni Bir Umut diyebilirim sanırım. Aslında bir sürü kitap sayabilirim ama ilk bu aklıma geldi. Yine enlerimden bir kitap. Umutsuz'un devam kitabı. *.*

4. Birlikte kış tatiline gideceğin bir kitap karakteri?
Ayy. Ne desem bilemedim! Hepsini aynı anda götüremiyor muyuz? Imm, hayır mı? *.* Tamam o zaman oyumu Archer'dan yana kullanıyorum. Başka Dilde Aşk'ın baş karakteri. Onunla bir tatil... Süper olurdu heralde. *.*

5. Bu sene için listende olan bir kitap?
Sonsuza Kadar - Natasha Boyd. "Aşka Var Mısın?" kitabının ikincisi. Birinci kitap acayip bitmişti ve hala okuyamadım ikinciyi. Acayip merak ediyorum. Aşka Var Mısın yorumu için tık tık.

6. Favori tatil içeceğin, atıştırmalığın ve filmin?
Favori içeceğim meyveli soda, atıştırmalık patlak mısır. Ve filmim (bu yaz için) Hadi İnşallah. *.*

Beni mimleyeni hatırlamıyorum ama ben  Kitaphane ve Kozmo Kitap'ı mimliyorum. Hadi bakalım sizin cevaplarınız ne olacak acaba. :)

Bu arada herkese açıktır. İsteyen alıp cevaplayabilir. :)


YAZ ETKİNLİĞİ


Yazın sonlarına gelsek de bu etkinliği görünce kaçırmayayım dedim.  Zaten üniversite işlerinden dolayı uzun zamandır bloga yazı giremiyorum! Bununla güzel bir başlangıç yapalım. Ne dersiniz? Hadi ilk soruya geçelim. ;)

1) Klasik bir soruyla başlayalım; senin için 3 kelimeyle yaz mevsimi neyi ifade ediyor?

Kitap, uyku, internet!

2) Yaz aylarında ne sıklıkla kitap okuyorsun?

Eskiden olsa 10 günde 9 kitap bitirebilirdim! Ama bu yaz 2-3 kitap anca okudum sanırım. Üniversite tercihleri, yerlerin açıklanması, kayıt, yurt derken kafam çok meşguldü. Eski formuma dönmem lazım. ^^

3) Yaz aylarına daha uygun olduğunu düşündüğün kitap türleri var mı?

Aslında yaza kışa göre kitap ayırmıyorum ama aşk süper giderdi sanırım. Şöyle sahil kasabasında geçen bir aşk romanına kim hayır demez?

4) Plajda kitap okuyanlardan mısın? Eğer öyleyse en son hangi kitabı okudun?

Plajda kitap okumam. Pek plaja gittiğim de söylenemez zaten. Sanırım bu yüzden. :D

5) Ve son sorumuz; senin için yaz mevsimi hangi renktir?

Pembee! En sevdiğim renklerden biridir. Kışım siyah, yazım pembe! Özellikle ton isterseniz de fuşya diyebilirim. ;) 

Evet benim cevaplarım bu kadar. Ya sizinki? İsteyen herkes cevaplayabilir! Hadi bakalım pamuk eller klavyeye. 
Özellikle kızlar size diyorum! Kitap Sahili ve Kitap Tiryakisi. Sizin cevaplarınız ne olacak bakalım. :)


KVBT 10. Tur 2. Gün | Sağdıç - Jennifer L.Armentrout | Alıntılar


Gamble Kardeşler serisi başlıyor! 
Madison Daniels çocukluğundan beri, ağabeyinin en iyi arkadaşı Chase'e âşıktı. Gamble kardeşlerin yakışıklı, dürüst, başarılı, komik… ve inanılmaz seksi Chase'ine. Büyük bir sorun vardı. Chase annesine korkunç günler yaşatan çapkın babası gibi biri olmaktan korktuğu için daima geçici ilişkiler yaşamayı tercih ediyordu. Madison'dan çok hoşlanmasına rağmen onu çoktan gözden çıkarmıştı.
Madison ve Chase, Madison'ın ağabeyi Mitch'in düğününde sağdıç ve nedime olarak bir araya geldiler... Romantik bir düğün, küçük bir yanlışlık ve bastırılmış tutkular… Olacaklara kim engel olabilirdi ki… 
LUX serisi, Kış Güneşi ve Saplantı'nın dünyaca ünlü yazarı Jennifer L. Armentrout'tan tutku dolu bir hikâye...
(Tanıtım Bülteninden) 
Seri Adı: Gamble Kardeşler
Seri Sırası:1
Yazar: Jennifer L. Armentrout
Tür: Romantik / Kurgu / Yabancı
Orijinal İsim: Tempting the Best Man
Sayfa sayısı: 168
Yayın Tarihi: Temmuz 2015
Goodreads Puanı: 3.75


10. turumuzdan herkese merhabalar! Tur kitabımız DEX Plus etiketiyle çıkan Jennifer L.Armentout'un yazdığı Gamble Kardeşler Serisi'nin ilk kitabı olan Sağdıç. 168 sayfacık olan kitabın tadı damağınızda kalıyor. Ama şunu söylemeliyim güzel saatler geçirip hoş bir kaçamak için gayet uygun bir kitap! Şiddetle önerilir. *.*

Uzun uzun yorum yapmak isterdim ama uzun yorumumu turun son günü paylaşacağım. O yüzden uzatmadan sizi birbirinden güzel alıntılarla baş başa bırakıyorum!

ALINTILAR

Maddie'ye bunu yapamazdı. O mükemmel bir kızdı.
Başını diğer tarafa çevirerek çaresizce bir karar vermeye çalıştı. "Senin için yeterince uzun tişörtlerim var." (Chase)
_______________
Chase, Madison'un yanından geçerek basamakları çıktı. Bir kez daha yüksek sesle küfredip kapıya vurunca Madison yüzünü buruşturdu.
Madison onu bir anda merdivenin tepesinde gördü. Ellerini beline koymuştu."Lütfen düşündüğüm şeyi söyleme. "
"İçeride kilitli kaldık."  (Madison)
_______________
Döndü ve gizlenecek lanet olası bir sandık bulmak için basamakları indi çünkü gözyaşları gözlerini yakıyordu ve ne kadar korkunç davrandığının farkındaydı.
Kendini rezil ediyordu. Yine.  (Madison)
_______________
Bir anda basamağın ortasındaydı ve sırtı duvara yaslanmıştı. Chase'in bedeni onunkine yakındı.
"Söyle bana," dedi Chase alçak ve derin bir sesle. "Senden hoşlanmıyor gibi miyim sence?" (Madison)
_______________
Madison yutkunmaya, nefes almaya çalıştı ama gözleri Chase'in gözleriyle karşılaştı. Bakışında acı bir yoğunluktan başka bir şey yoktu. Madison onun bakışında hapsolup yok oldu. (Madison)
_______________
"Beni çılgına çeviriyorsun,tamamen delirtiyorsun. Bunu biliyor musun? Bahse girerim biliyorsundur."
Beynindeki çığlık atan ve binlerce uyarı gönderen sesi susturan Madison, Chase'in omuzlarını sıkıca tuttu ve başını geriye atarak ona istediği yolu açtı. (Madison)
_______________
"Bu belki düzeni bozuk başka bir dünyada ağabeyim ve senin için uygun olsa bile, benim için asla olamaz."
Ve sonra Madison hayatında asla yapmadığı bir şey yaptı.
Chase'in yanağına bir tokat attı.  (Madison)
_______________
Ay yükselmiş ve solgun ışığı tahta kepenklerden içeri girmeye başlamıştı ki kapı açıldı. Chase'in ayak sesleri sessizliği bozdu.
"Maddie?"
Madison nefesini tutarak uyuma numarası yaptı. Tam bir yetişkin gibi.  (Madison)
_______________
Chase hafifçe gülümsedi ve göz göze geldiler. "Seni istiyorum."
Madison'un nefesi kesildi. Kalbi yeniden umutla çırpınmaya başladı. Chase'le hayat lunaparktaki hız trenlerine binmek gibiydi. Yukarı. Aşağı. Yukarı. Aşağı. (Madison)
_______________
Madison titrediğini fark edene kadar dolabın önünde durdu.
Chase onu terk etmişti.
Gerçekten terk etmişti.
...
Chase onu yerle bir etmişti.  (Madison)
_______________
Hissettiği keskin acı kalbini parçalıyordu. Derin bir nefes aldı ama sanki hiç nefes alamıyormuş gibiydi. Bacakları hareket ediyor ama onları hissetmiyormuş gibiydi.
Ne istediğine dikkat et.
Evet, dikkat etmesi gerekiyordu çünkü istediğini elde etmişti ve beş kiloluk bir ağırlık gibi midesine oturmuştu. (Chase)

DEX'in sayfasına ulaşmak için tık tık.
Facebook çekilişine ulaşmak için tık tık.