31 Ağustos 2014 Pazar

Kitaplığımdaki En İyi 10 Kitap Kapağı


Herkese merhabalar! Çok sevdiğim arkadaşım Dilber yani Febris'in Günlüğü beni mimlemiş. Ona buradan çok teşekkür ediyorum ve onu kocaman öpüyorum. :* Çok zor bir mim oldu. Aslında tek bir soru var. Kitaplığındaki en iyi 10 kapak hangileridir? Ama kitaplar konu olunca her şey zor oluyor öyle değil mi? Zorlana zorlana bir liste çıkardım. Hadi inceleyelim bakalım benim ilk 10'um neymiş? *.*

1.  5.Dalga:  Kitabın kapağını görür görmez aşık olmuştum. Bana "Beni aaaalll" diye bakıyor resmen. :D O yüzden ilk tercihim 5. Dalga. :)


2. Gül ve Avcı: Şunun güzelliğine bakar mısınız yahu? Resmen "Bana dokuun" diye bağırıyor. Renk tonları da yazı tipi de ayrı bir hoş. Gül ve Avcı yazısının da kabartmalı olması ayrı bir hoşluk katmış kitaba.


3. Tatlı Bela: Enlerimden bir kitap. Kitabın içeriği kadar kapağı da çok hoşuma gidiyor. Renk tonları çok hoşuma giden kitaplardan. Ayrıca yazı tipine bakın yahu! Bela'daki asalete bakın. Çok güzel değil mi? 


4. Baharı Beklerken: Julie'nin en sevdiğim kapaklarından. Siyah-kırmızı uyumunu çok severim ve bu kitapta çok güzel durmuş. Siyahın asaleti, kırmızının çarpıcılığı, gülün duruşu... Beni benden alanlardan. ;)



5. Boğulan Kız: Bu kitap da ilk gördüğümde gözüm kalanlardan. Mavi tonları beni kendine çekmişti. Kaç gün bu kitabı alacağım diye evde gezdiğimi hatırlarım. :D  Kapağı çok çok güzel ama içeriği için aynısını söyleyemeyeceğim. :/ Bitirememiştim.


6. Cehennem: Yine siyahlı kırmızılı bir kapak. Öyle hoş durmuş ki kitapta. Kitabı karşıma alıp izleyesim geliyor. :D Neden mi 6. sırada? O sağ alttaki yazı çok batıyor göze, onu daha küçük daha göze çarpmayacak renkte yazmalılarmış bence.


7. Umutsuz: Kitabın kapağı hoş. Aslında fotoğraftan benim gördüğüm gibi göremiyorsunuz. Ama kitabı elinize alıp baktığınızda kızın çok ayrıntılı, çok hoş durduğunu görüyorsunuz. Hatta eyelinerı çok düzgün duruyor. :D 


8. Aşka İkinci Şans: Kitabın renkleri ve konsepti çok hoşuma gidiyor. Özellikle kabartmalarına bayılıyorum. Elleyip duruyorum. Sapık mıyım neyim? :D


9. Dünyanın Gölgesi: Evrenin Ötesi serisinin son kitabıdır kendileri. İlk bu kitabını görmüştüm ve renk tonları çok hoşuma kaçmıştı. :D Mavinin o tonunun siyahta parlaması çok güzel duruyor.


10. Obsidiyen: Ah, Deamon! Kapaktaki Pepe Toth ve yeşil gözlerden dolayı sevdiğim bir kitaptır kendisi. Ayrıca sol alt köşedeki söz de çook hoşuma gitmişti ilk gördüğümde. İnsanı can alıcı noktasından vuruyor. :D


Eveet işte benim ilk 10 kapağım böyle. Ya senin Melis Kitaplar Diyarında? Ya sizinki? Senin de blogun varsa "Aman efendim ben de yapmak istiyorum, yok beni mimleyen olmamış" deme sakın! Benim tarafımdan mimlenmiş sayılırsın ona göre! ;) 

                                                                          

14 Ağustos 2014 Perşembe

Kitap Yorumu #2 | 5.Dalga(The 5th Wave #1) - Rick Yancey

Uğrunda yaşadığımız her şeyi yok ettiler. Şimdi de uğrunda öleceğimiz şeylerin peşindeler!
Adı: 5.Dalga #1
Yayınevi: Pegasus
Türü: Genç-Yetişkin, Distopya, Fantastik, Romantik
Puanı: 4,5 (5 üzerinden)
1.Dalga: Dünya Karanlığa Gömüldü
2.Dalga: Sadece Şanslı Olanlar Kurtuldu
3.Dalga: Sadece Şanssız Olanlar Sağ Kaldı
4.Dalga: Tek Bir Kural Geçerliydi: Kimseye Güvenme
5.Dalga: Artık Kimse Ne Olacağını Bilmiyor

5. Dalga yaklaşırken tek başına kalmış olan Cassie ıssız bir otobanda onlardan kaçmaktadır. İnsana benzeyen Ötekiler, kırsal alanda karşılarına çıkan herkesi öldürmektedir. Dünya'da hayatta kalan son insanların peşindedirler. Cassie ilk başlarda "hayatta kalmanın tek yolu yalnız kalmaktır" inancına sıkı sıkıya sarılsa da gizemli ve cazibeli Evan Walker'la tanışınca fikri değişecektir. Erkek kardeşini, hatta belki de kendini kurtarabilmesi için Evan onun tek çaresidir. Ancak Cassie bir seçim yapmalıdır: Güven mi, çaresizlik mi? Meydan okumak mı, teslim olmak mı? Hayat mı, ölüm mü? Pes etmek mi, ayağa kalkmak mı?

UZAYLILAR APTALDIR!
Cassie'nin ilk cümlesi buydu. Uzaylılar Aptaldır! Ah, ama bahsettiği uzaylılar yeşil yeşil yaratıklar değil. E.T gibi sevimli ya da istilaya gelip onlara gününü gösterdiğimiz filmlerdeki uzaylılardan da bahsetmiyor. Bunlar gerçek uzaylı! Ve dünyaya hiç de barış için gelmiş gibi durmuyorlar.

Cassie istiladan önce kendi halinde yaşayan, en büyük sorunu burnunda çıkan sivilceleri olan bir kızdır. Ama uzaylılar geldiğinde gözü pek bir kıza, kardeşinin korumak için adam öldüren bir kıza ya da geceleri çadırında ağlayan bir kıza dönüşüyor.

1.Dalga: Elektrik Kesintisi. Ne mi oldu? Hiçbir şey çalışmamaya başladı. Elektrikle çalışan her şey bozuldu. Telefonlar, arabalar ve uçaklar bile çalışamaz hale geldi. Sadece 1 saniye sürdü.


"Bir şeyin gerçekleşme ihtimalinin olması, onun gerçekten olacağı anlamına gelmez."

2.Dalga: Tsunami. Denizde olan şiddetli bir deprem sonucu bütün sahil kasabaları su altında kaldı.

"Buraya bizi kurtarmaya gelmemişlerdi. Bizi köle yapmak ya da toplama kamplarına yollamak gibi bir dertleri de yoktu.

Bizi öldürmeye gelmişlerdi.

Hepimizi." 

3.Dalga: Diğer iki dalgadan daha uzun sürdü. Haftalarca. Kuşlar sayesinde yayılan virüs 2. Dalga'dan sağ çıkanların %97'sini öldürdü. Geriye kalanlar ise şanssız kısımdı.

Dudakları kirpiklerimi gıdıklarken, "Seni ben kurtarmadım," diye fısıldadı. "Beni sen kurtardın." 

4.Dalga: Susturucular. İnsan gibi görünen susturucular yarı insan-yarı uzaylı. Hayatta kalan insanları birer birer avlıyor. 


"Yanımdaki masanın üzerinde Aşkın Çaresiz Tutkusu adlı bir aşk kitabı duruyordu. 

Kitabın kapağını göz önüne alınca ben olsam ismini Mermer Gibi Karın Kaslarım koyardım."

5. Dalga: Artık kimse ne olacağını bilmiyor...

Cassie kardeşini bulmaya kararlıdır. Onu ne pahasına olursa olsun bulacaktır ve yanından ayırmayacaktır. Çünkü 4.Dalga anne ve babasını almıştır. Bunun Sammy'ye olmasına izin vermeyecektir. Bu yolculukta çok önemli kuralları vardır. Kimseye güvenme. Ya da yalnız başına hareket et. 

İşte burada Evan Walker devreye giriyor. Baştan söyleyeyim sonuna kadar Team Evan. ^_^ :D Gizemli bu yabancının kim olduğunu bilmese de Cassie'ye çok yardımı dokunur. Bir susturucu tarafından vurulmuştur ve ölmek üzereyken Evan onu kurtarır.  Cassie'nin bir karar vermesi gerekmektedir. Ya gizemli yakışıklı Evan Walker'ı arkasında bırakacak ya da hayatı pahasına Evan'a güvenecektir. Peki ya Sammy? Ya onu kurtarmanın tek yolu Evan ise? İşte burada Cassie kendini sorgulayacaktır. Evan'a güveniyor mudur? Susturucuların insan gibi her yerde dolaştığı bir dünyada Evan'a nasıl güvenecektir? Ondan bir şeyler sakladığını bile bile...

Peki ya diğer kişi? Kitap daha çok Cassie ve diğer karakterin ağzından anlatılıyor. Peki ya o kim? İşte burada susarım. Adam başlı başına spoilerle dolu yahu! *.* :D Okuduğumda ağzım açık kaldı desem yeridir. Ben hiç beklemiyorum şahsen. Hafızamdan silmişim. :D 

İlk başta tereddütlerim vardı. Çünkü diğer kişinin anlattığı bölümlerde biraz sıkıldım, çabuk Cassie'ye geçsin dedim. Tabi bunda Evan'ın da payı yok değil. *.* Ama sonradan olaylar öyle bir hal aldı ki o karakter anlatmasaydı tam olarak olayın bu kadar iyi işlenemeyeceğini anladım. Rick Yancey muhteşem bir iş çıkarmış!! Adam gözde yazarlarım arasındaki üst sıralara oturdu.  ;)

Puanım mı? İşte puanım.



7 Ağustos 2014 Perşembe

Baharı Beklerken Kitap Yorumu ve Seri Şoku!! :D

Çok satan kitapların yazarı Julie Garwood'dan serinin merakla beklenen son kitabı BAHARI BEKLERKEN eğlenceli ve romantik bir aşk hikâyesiyle okurlarla buluşuyor
Cole Clayborne kandırılarak rozet sahibi olur ve Daniel Ryan tarafından polis şefliği görevine getirilir. Elinde olsa bu sorumluluğu reddedecektir ama Blackwater Çetesi yine iş başında olduğundan geri planda kalamaz. Ryan iki senedir - bir banka soygununda karısını ve kızını kaybettiğinden beri - çeteyi takip etmektedir ve meseleyi çözmesi için onun yardımına ihtiyaç duymaktadır.
Rockford Falls Bankası soyulduğunda tanıklardan sadece biri sağ kurtulmuştur. Fakat sorgulanmaktan korkan görgü tanığı ifade vermeye yanaşmamaktadır. Bu kişinin kimliğine dair Cole'un ve Daniel'ın elinde bulunan tek ipucu o öğleden sonra bankada işlem yapan üç kadının isminin bulunduğu listedir. Hayatta kalmayı başarmış olan tanık aristokrat Rebecca James midir yoksa sevimli Grace Winthrop mu? Peki ya baştan çıkarıcı Jessica Summers?
Cole ve Ryan banka soygunu meselesini çözerken ve katillerin peşine düşerken üç kadını da bir şekilde güvende tutmak zorundadırlar. Ancak en büyük tehlike bu güzellerden birine kalplerini kaptırmalarıdır.
Gerçekten harika Esprili, duygu yüklü ve kesinlikle merak uyandırıcı.
Romantic Times
Tarihi aşk romanı alanında güvenilir bir isim haline gelmiş olan Garwood yarattığı karakterlerle okuru yine büyülüyor.
Normalde çoook dikkatli birisiyimdir ama bu sefer öyle bir şey yaptım ki arkadaşlarım beni sakinleştirene kadar canları çıktı. Buradan onları sevdiğim söyleyeyim önce. Seviliyorsunuz. :*

Baharı Beklerken kitabı mükemmeldi. Ama dediğim gibi bir şey yaptım. Ne mi? Bu kitap bir seriye ait. Seri sıralaması ise şöyle:
1.Güllere Sor
2.Güller ve Gelinler
3.Baharı Beklerken

Ben Güllere Sor'u daha önceden okumuştum ve çok beğenmiştim. Julie Garwood klasiği ve çok iyi yazmıştı. Ama... İşte sorun burada başlıyor. Ta ta ta taaamm! Seri olduğunu bilmiyorduum!!!! Ve Direk Bahar'ı Beklerken'i okudum. Karakterin ismi de tanıdık geliyordu halbuki.-_- Şimdi anlıyor musunuz neden delirdiğimi? Kafayı yedim resmen. :'(

Kitaba gelince... Cole Clayborne. <3 Sanırım haremime biri daha katıldı. :D Ana karakterimiz bir silahşördür fakat Polis Şefi Daniel Ryan ona zorla rozet takar. Baştan istemese de soygun mahalini görünce bunu yapmak zorunda olduğunu hisseder. Artık kanun adamı olmuştur. Blacwater Çetesi son soyduğu Rockford Falls Bankası'nda ardında bir tanık bırakmıştır. Peki ya tanık üç arkadaştan hangisidir? Grace mi Jessica mı yoksa Rebecca mı?

-Bundan sonrası spoiler içerir-

Ryan ve Clayborne banka soygununu araştırırken Grace ve Jessica'ya vurulurlar.

Clayborne, Jessica için hissettiklerini saklamaya, umursamamaya çalışır ama nafile. Bu hissettiği yeni duygular ona göre değildir. Hele ki bağlılık. Çünkü Jessica tam da bağlılık isteyen biridir. Caleb adında bir oğlu vardır. Ama öz oğlu değildir. Teyzesi ölünce ona annelik yapar. Clayborne onu ne kadar istese de geri durur. Çünkü onun bir felsefesi vardır: Kuralsız Şartsız.

"Seni terk edeceğimden o kadar eminsin ki hızlı davranan olup sen beni terk ediyorsun. Bu doğru değil mi?" Ona cevap verecek fırsat tanımadı Cole. "Ama sana bazı haberlerim var bebeğim.Öyle bir şey olmayacak.Hiçbir yere gitmiyorum ve sen de gitmeyeceksin. Söylediklerimde ciddiydim. Sonsuza kadar dedim Jessie ve senin de bana aynı sözü verdiğini hatırlıyorum."

Ryan ise Grace için aynı şeyleri hisseder. Bu duyguları hissetmeyeli 2 yıl olmuştur. Karısı ve kızı öleli 2 yıl olmuştur. Karısı ve kızı "bankadaki soygunda" katledileli 2 yıl olmuştur... Grace onu çok etkiler. Giyimi ve kuşamıyla tam bir leydidir ve onu büyüler. Ryan Grace'den uzak durmaya çalıştıkça daha çok ona doğru çekilir. Ve kaçınılmaz son gerçekleşir. Aşık olur.

"Ah, evet, pekala bir iltifattı. Bana beni arzuladığını söyledin,sonra da üzerime kustun."
Kahkaha attı. "Gerçekten çok üzgünüm Grace."
"Ah git kafanı bir kovanın içine sok."

Rebecca mı? Ah, seni ilk gördüğümdee anlamıştım ne halt olduğunu! Rebecca meğerse çete ile çalışıyormuş. Çete için kızların yanına sızmış ve tanığın kim olduğunu öğrenmeye çalışıyormuş.    Hain! -_-

"Jessica'yı mı kastediyorsun?"
"O kadar belli mi ediyorum?"
"Hayır ama o ediyor...Sana hep seni vurmayı düşünüyormuş gibi bakıyor.
Cole sırıttı. "Aşk böyle bir şey."
"Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun.Seninle tanışan herkes seni vurmak istiyor."
"Evleneceğiz."
"Kabul etti mi?
"Hayır."
Daniel kahkaha attı. "O halde seninle evleneceğini nereden biliyorsun?"
"Zorunlu evlilik diye bir şey duydun mu hiç?"
"Hayır ama içimde kaçırmak istemediğime dair bir his var."
"Güzel," dedi Cole. "Çünkü katılımın gerekecek."
"Neden?"
"Av tüfeğini kim tutacak sanıyorsun?" İkisi de kahkaha attı.

Peki ya tanık kim? İşte burada ağzımı kapatırım. Kitabı okuyun diyorum sadece. Öyle güzel bir kitap ki. ^^ Ha baştan söyleyeyim sırayla okuyun yoksa benim gibi olur sonunuz. :D :D

Vee mutlu son... Clayborne ailesi bir araya gelir... Adam, Douglas, Cole, Travis ve Rose Mary... :)


Başka bir yazımda görüşmek üzeree. Hoşçakalıın. :) ;) 









6 Ağustos 2014 Çarşamba

Çekiliş Sonuçları!!!!

(B)aşka Sürgün ve İyi Hissetmek kitabına çekiliş yapmıştık bir ara hatırlarsınız sanırım. Veee sonuç açıklama zamanı geldi! Ama açıklamadan önce belirteyim ki katılım çok azdı. :/ Yeni bir blog biliyorum ama daha fazla katılırım beklerdim tabi... Neyse fazla uzatmadan çekiliş sonuçlarına geçiyorum. ;)







(B)Aşka Sürgün kitabımızın kazananı Fatma Kalay olmuştur. Tebrikleer!! :) En kısa zamanda bilgilerini bana ulaştırmanı bekliyorum. ;)









İyi Hissetmek kitabının kazananı ise Şevval Karabay! Seni de tebrik ederim. Bilgilerini en kısa zamanda bekliyorum. ;) 






Son bir şey daha! Kitaplarınızı en kısa zamanda ulaştırmaya çalışacağım ve yanında küçük de olsa hediyeleriniz olacak. :) Fotoğraflarını bana ulaştırmayı unutmayın. ;) Görüşürüüüz. :) 

5 Ağustos 2014 Salı

Mimlendiim!! -2-

Ve 2. mimim hayırlı olsun! Kitap Keyfim blogunun sahibi Pamuk Şekeri tarafından mimlendim. *.* Öncelikle çok teşekkür etmek istiyorum. Yeni bir blog haberini alınca mimlemiş ve ben de seve seve soruları yanıtladım. :) Hadi sorulara geçelim. ;)

Senaryo 1: Kitapçıda kitap seçtiğinizi düşünün, bir anda bir zombi saldırısıyla karşılaşıyorsunuz ! Etrafınız oradan oraya koşuşan insanlarla dolu, karşılık verebileceğiniz bir silahınız ya da sığınabileceğiniz bir yer yok. Tam o sırada kitapçının sahibi bir duyuruda bulunuyor. Bu zombilerin tek zayıf noktası herkesin bayıldığı ama sizin nefret ettiğiniz bir kitap. O yüzden size bunu yaşatan bir kitabı seçmeniz gerek !Sanırım Boğulan Kız olurdu. Hiç tereddüt etmezdim. Tamam, diyebilirsiniz nasıl kıyıyorsun ama sonuçta diğer kitapları kurtarmam lazım değil mi? -_- Boğulan Kız'ı birçok kişi beğendi ama ben pek sevemedim. Yarım bıraktığım nadir kitaplardan biri olmuştur.

Senaryo 2: Bir kuaföre gittiniz ve saçınızı yaptırdınız. Blendax reklamındaki abladan bile güzel, hacimli saçlarınız var. Derken deli gibi bir yağmur bastırıyor, şiddetleniyor, şiddetleniyor! Kendinizi korumak için hangi ''devam kitabını'' feda ederdiniz?
Selindrella serisinin "Acilen Evlenmem Lazım" adlı kitabını seve seve feda ederim. Pek bilindik bir seri değildir. Ekin Atalar'ın Selindrella serisi. Pasaklı Tanrıça tarzı bir seridir. Aslında çok sevdim iki kitabını da. Çok komikti ama sonunu öyle bitirmeyecektin! Bütün seriyi aldı götürdü. Bitirdikten sonra yayınevinin facebook sayfasını mesaj yağmuruna tutmuştum "Bunun devamı yok mu?" diye. Çünkü öyle saçma bir yerde bitiyor ki. Kız başladığı noktaya geri dönüyor. -_- 

Senaryo 3: Edebiyat dersinde hocanız klasiklerin ne kadar önemli olduğundan, dünyayı nasıl değiştirdiğinden bahsediyor. Ama siz bu konuşmaya katlanamıyorsunuz ve hayatınızda okuduğunuz en tiksinç klasiği hocanızın kafasına fırlatıp, gururla bunun nedenlerini açıklıyorsunuz.
Budala-Dostoyevski diyorum. Çünkü kitaptan hiçbir şey anlamadım. Öyle üstü kapalı şeyler yazmış ki. Ablam içindeki anlamları bana anlatığında ağzım açık kalmış, ona da hocası söylemiş. o.O Ya madem bir şey yazıyorsun o kadar kapalı yazma ama değil mi? Tamam edebiyatta kapalı üslup bazen iyidir de bu kadar da olmaz ki ya. -_-

Senaryo 4 : Küresel ısınmanın dünyanın anasını ağlattığı bir dünya düşünün. İnanılmaz sıcak ya da inanılmaz soğuk hava koşullarıyla yaşıyorsunuz. Eskimo ceketinizi giyip ısınmak için gayret ediyorsunuz. Isınmak için hangi kitabınızı yakardınız?
Hortlak-Steve Barron diyorum. Ne büyük umutlarım vardı oysaki bu kitap için. Böyle olmamalıydı. -_-

Eveet, soruları sağ salim bitirdik. Benim için zor oldu bu soruları yanıtlamak. Sevmediğim kitapları hafızamdan silmek gibi bir eğilimim vardır. Yazıyı yazarken kaç kere kitaplığa gidip geldim. :D Ve sıra geldi mimlemeye. Sizi seçtim Febris'in Günlüğü ve Okuma Köşem. Kolay gelsin. ;) ;)

4 Ağustos 2014 Pazartesi

Mimlendimm! *.*

İlk mimim hayırlı olsun diyorum! Ve ayrıca Febris'in Günlüğü mimlediği için mutluyum. ^_^ Çok sevdiğim bir arkadaşımdır. Çok uzatmadan sorulara geçiyorum. :3

-Ne sıklıkla kitap okursunuz?
Aslında bir sıklığı yok. 10 günde 9-10 kitap bitirdiğim de oldu, 1 ayda 1-2 kitap da.

-En sevdiğiniz yazarlar?
Kristin Hannah vazgeçilmezlerimdendir. Julie Garwood, Judith McNaught, Jennifer L. Armentrout da sevdiklerimdendir. :)

-En beğendiğin kitaplar?
Umutsuz(Colleen Hoover), Evrenin Ötesi serisi (Beth Revis), Lux Serisi (Jennifer L. Armentrout), Hush Hush serisi (Becca Fitzpatrick), Pabucumun Ajanı (Asude), Güneş (Merve A. Deniz).

-Yerli / Yabancı hangi yazarların kitaplarını tercih edersin?
Yabancı tercihimdir. Ama 1-2 tane Türk yazarın kitaplarını takip etmiyorum değil. :)

-Bugüne kadar en beğendiğin kitap serisi?
Ayrım yapamıyoruum ama ya. :/ Lux ve Evrenin Ötesi arasında kaldım ama sanırım Evrenin Ötesi diyeceğim. Çünkü çok değişik bir senaryosu vardı ve öyle heyecanlıydı ki! *.* Çok sevdim. :)

-Daha çok hangi tarz okumaktan hoşlanırsın?
Fantastik ve Aşk tercihlerimdir. ^^

-En son hangi kitabı okudun?
Demir Gül.

-Şu anda hangi kitabı okuyorsun?
Baharı Beklerken-Julie Garwood. ^^

-Kitap blogları hakkında ne düşünüyorsun? Yeterli mi?
Bence yeterli diyorum. Çünkü etrafta süper bloglar var. Çok sık takip ettiğim birkaç blog var hatta ve turları da muhteşem. Büyük ihtimal biliyorsunuzdur. :D Ama söylemeyeceğim. :P

-Kitap okumak sizin için ne ifade ediyor?
Hayat. Tek kelime ile bu. Kitap okumadan bir hayatı düşünemiyorum. Benim için yaşamakla eş değerdir. :)

Ben de ilk mimlememi yapayım dedim. Seni seçtim Son Sayfam. :P Görüşürüüz. ;)