Bir masal kahramanı kadar yakışıklıydı belki! Sıcacık bakışlarıyla, tecrübeli yürekler için bile tehlikeliydi. Aşkı hiç tanımayan vahşi bir kıza göre ise, engellenemez iradesiyle tutkulu bir zorbaydı o...Eveet, gecikmeli bir yorumla karşınızdayım. Okul, dershane, testler derken kafamı kaldıramıyorum. İyi ki bu kitabı okul başlamadan okumuşum. Çok üzülürdüm.
Korunaklı hayatına büyük bir cesaretle dalmıştı. Ondan çılgınca şeyler istiyordu bu uzun adam... Öncelikle kollarından kaçamayacağı gerçek bir evlilik...Ve annesine benzeyen güzel bir bebek...İsyan eden kalbini istemiyordu belki! Ama...Her an göğsünden koparıp alacak kadar da fırsatçıydı.
Zoraki de olsa evlenmeyi kabullendi... Ve ısmarlama bebeği için ona boyun eğdi. Ama delicesine ağrıyan kalbi için...sonuna kadar mücadele etmeye kararlıydı! Tüm korkusuyla aşka karşı dirense de... ne yazık ki bu tatlı despottan nefret etmek, baştan çıkarıcı öpücüklerini sevmemek kadar zordu!
İki inatçı yüreğin heyecan dolu savaşında, sizi aşk ve tutku dolu sayfalara bağımlı kılacak, kaybedenin olmadığı bir FMArsal romanı daha!
(Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 504
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Ephesus Yayınları
İtiraf ediyorum Fatih Murat Arsal'ı ilk okuyuşum. Çok eskiden beri merak ettiğim, adını çok duyduğum bir yazar. Ama anca kısmet oldu. Sanırım devamı da gelecek.
"Üç sene beklemeseydin sen de," deyiverdi genç kız. Bu konuda içtendi. "Beklemeseydin belki bir şansın olurdu. Belki senden hoşlanırdım. Bu despot halini bilmezdim."
"Ben despot değilim..." dedi genç adam. "Sadece çok istediğim bir şeyi elde etmeye çabalıyorum."
"Çocuk mu?"
"Sen..."
Kitabın konusuna gelirsek Vildan kızımız genç, güzel ve bir o kadar da zarif bir kızdır. Sevgilisinden yeni ayrılmıştır. Sevgilisi olsa da sarılmayı, öpüşmeyi hiç sevmez. Hiçbir şey hissetmez. Bu yüzden çok sevgilisi olmamıştır.
Ataman ise Vildan'ı ilk gördüğünden beri ona aşıktır. 3 sene önce o toplantı odasına dalıp babasını çağırdığında görmüştür ve tutulmuştur. O kadın evleneceği kadındır!
"Bak, hadi barış yapalım. Bu balıkları soğutmaya gerek yok. Yeniden başlamaya ne dersin? Belki cazibenin bir kısmını bana lütfedersin? Şu an buradaki her erkeğin beni kıskandığına eminim. Bunun tadını çıkarmama izin ver." O kadar tatlı baktı ki, Vildan yutkunmamak için kendisini zor tuttu.
Sevimli pislik!
Vildan babasının teklifini duyunca çok kırılır ve sinirlenir. Şirketini kurtarmak için babası onu yaşlı adamın tekiyle evlendirmek istiyordur! Yaşlı bir adamla! Babası durumun böyle olmadığını anlatsa da ona inanmamıştır. En son pes eder ve adamla görüşeceğini söyler. Ama aklından öyle şeyler geçiyordur ki! O adamı pişman edecektir!
Bu yüzden kuzeni Cumhur'dan yardım ister ve ona sevgilisi rolü için bir adam bulmasını söyler. Ataman o gün gelmese de Cumhur'un gönderdiği manken gelir. Ama öyle bir gelip gider ki Vildan'ın aklını başından alır! Ve o manken öyle birisidir ki. Bütün hayatı içinden çıkılmaz bir hal alır!
Kestiiiiik!! :D En heyecanlı yeri ise işte burası! Ve bundan sonrasını kitapta görün istiyorum. ;)
"Evlenirsek mi?"
"Evlenirsek," diye onayladı.
"Ya evlenmezsek?" Bir an için düşündü genç adam.
"Beni rahat bırakır mısın?" diye sordu Vildan. "Ömür boyu..."
Turgut gülümserken başını iki yana sallıyordu. "İnan ki...bunun cevabını ben de bilmiyorum. Gerçekten...düşünmek istemediğim bir seçenek. Seni kolayca bırakıp, kendi hayatıma dönebilir miyim bilmiyorum. Önceden yaparım sanıyordum ama bu bir hafta... sürekli seni düşündüm!"
Ne rastlantı! Ben de!
Aslında bir çoğunuz tahmin ediyorsunuz hikayeyi. Klasik bir hikaye (daha çok sonu). Ama ilk kısmındaki bomba mükemmeldi! Genel olarak işleniş şekli hoşuma gitti benim. Özellikle konuşmalar. Vildan çok hazırcevap biri. :D En sevdiğim şeylerden biri özellikleriydi... Vildan'ın korkuları, tereddütleri, inatçılığı... Ataman'ın kararlılığı, yakışıklılığı... Kitapta kendimden parçalar bulmadım desem yalan olur. Özellikle inatçılık konusunda. :D Dediğim gibi Vildan'ı çok sevdim ben. Bana beni hatırlattı. ;) Onda kendi korkularımı, inatçılığımı gördüm sanırım.
"Seni kaybetmemek için her şeyi yapardım. Seni yine zorlardım. Seni yine kızdırırdım. Benden nefret etsen bile... seni sevmekten yine vazgeçmezdim. Sen benim hayatımın anlamısın! Sen benim değer verdiğim her şeysin! Seni seviyorum!"
En çok sinir eden şey ise biri bir şey söyleyecekken diğerinin her şeyi berbat etmesi oldu. Ya her seferinde batırdılar bütün romantizmi! Kaç kere oldu sayamadım bile. -_- En sonunda biri çıktı söyledi de rahat bir nefes aldım yahu! :D
"Seni çok özledim. İki gün geçmek bilmedi..." dedi arzuyla.
"Sen mi ben mi?" dedi Vildan yavaşça. "Volkan bir büyüsün... ben de geleceğim."
"İyi olur." diye mırıldandı adam. "Beni azgın kadınlardan korursun! Her yerdeler! Korkuyorum..."
Genel anlamda güzel bir kitaptı. Konusu, işlenişi güzeldi. Okumanızı tavsiye ederim. :)
Puanım;
Ben de bir türlü okuyamadım Fatih Murat Arsal kitaplarını ya,kısa zamanda almak istiyorum bir tane :D
YanıtlaSilBen de senin gibiydim. :D Yakında yakında derken okudum sonunda. :D Ismarlama Bebek'i al önce. Diğerleri seri. :D Ayrıca güzel yazıyor gerçekten. Bence alıp okumalısın. ;)
SilBook Challenge Tag'ine etiketlendiin yaparsan sevinirim ^^ http://nazlikitaplik.blogspot.com.tr/2014/10/etkinlik-book-challenge-tag.html
YanıtlaSilTeşekkürler, en kısa zamanda. ;)
SilMerhabalarr:) Sizi "Book Challenge Tag" etkinliğinde mimledim.
YanıtlaSilhttp://partofthebook.blogspot.com.tr/2014/10/etkinlik-book-challenge-tag.html
Teşekkür ederim. En kısa zamanda yazacağım ben de. :)
Sil